Krizi anlamak için notlar (2): Cari açık

 

Türkiye’nin dış sermaye hareketlerine bağımlılığını anlamak için cari açık istatistiklerine bakmak yeterli olacaktır. Cari açık oranları, bir ekonominin dış sermaye hareketlerine karşı kırılganlığının en doğrudan göstergelerinden birisidir.

  1. Türkiye ekonomisi uzun yıllardır kronik olarak cari açık veren bir ekonomi olmakla beraber cari açığın boyutları 2002’den itibaren hızla artmıştır. Türkiye’nin cari işlemler hesabı yalnızca kriz yılları olan 1994, 1998 ve 2001’de fazla vermiştir.
Cari Acik
Kaynak: TCMB EVDS
  1. Türkiye’nin kronik olarak cari açık vermesinin nedeni dış ticaretinin yapısı ve kompozisyonudur. Yaygın kanının aksine, cari açığın arkasında yatan neden lüks tüketim değil, ekonominin sermaye ve ara mal ithalatına bağımlı olmasıdır. Nitekim, sermaye ve ara malları ithalatı (enerji dahil) toplam ithalatın yüzde 90’ına yakın bir kısmını oluştururken tüketim malları ithalatı toplam ithalatın yalnızca yüzde 10’u civarındadır.

Ithalat-ihracat

  1. 2002’den bu yana ihracatta büyük bir artış gözlemlenmiş olsa da bu artış ithalattaki artışın gerisinde kalmıştır. Türkiye’nin dikey olarak örgütlenmiş global değer zincirlerindeki yeri pek değişmezken ihraç edilen ürünler çoğunlukla talebi pek de hızlı artmayan düşük veya orta seviye teknoloji kullanılan alanlarda olmuştur.
  2. 2002 sonrası dönemin en önemli özelliği ise, dış sermaye hareketlerinin bu kronik cari açığı rekor düzeylere taşıyacak bir biçimde gelişmesi olmuştur. Dış sermaye girişlerindeki hızlı artış, iç talebi arttırarak ekonomik büyümeye yol açmış, artan talep ve büyüme de cari açığın rekor düzeylerde gerçekleşmesine neden olmuştur.
  3. Aynı zamanda, dış sermaye girişlerinin bir sonucu olarak TL’nin değerlenmesi ihracatı baskılayıcı, ithalatı arttırıcı bir etken olmuştur.
ithalat ihracat orani
Kaynak: TCMB EVDS
  1. Standard ticaret teorisine göre, TL’nin değer kaybetmesinin ihracatı arttırıcı bir etki yaratması beklenecek olsa da artık ihracatın da yüksek oranda ithalata bağımlığından ötürü maliyetlerin de artacak olması bu etkiyi sınırlı tutacaktır.
  2. Bazılarının şimdiden dile getirmeye başladığı gibi, emek maliyetlerinin iyiden iyiye düşürülmesi yoluyla ihracatçıların rekabet gücünün arttırılması çabalarının (ücretlerin baskılanması, esnek istihdam modellerinin daha da yayılması vb.) önümüzdeki dönemde yoğunlaşmasını bekleyebiliriz.