Cari açıkta dengelenme ya da yabancının getirdiği döviz nereye gidiyor?

Özgür Orhangazi

4 Aralık 2024

Merkez Bankası’nın son açıkladığı ödemeler dengesi istatistiklerine göre, Eylül sonu itibariyle, 9 aylık cari açık 5,27 milyar dolara kadar gerilemiş durumda. Geçtiğimiz sene, aynı dönemde cari açık 36,12 milyar dolar düzeyindeydi. Cari açığın 2022’de 49 milyar dolar, 2023’te ise 45 milyar dolar seviyelerinde gerçekleştiği düşünüldüğünde bu sene cari açıktaki daralmanın oldukça çarpıcı olduğu kesin. Dolayısıyla bu daralma, Şimşek ve destekçileri tarafından bir başarı olarak sunulmaya devam ediyor.

Cari açıktaki sevinçle karşılanan daralmanın arkasında altın ithalatında görülen azalma ile petrol fiyatlarının düşük seyretmesi öne çıkıyor. Ancak daha önemli etkenin ise ekonomik aktivitede başlayan yavaşlama olduğu söylenebilir. Son açıklanan GSYH istatistiklerine göre son iki çeyrekte Türkiye ekonomisi sınırlı ölçüde de olsa önceki çeyreklere göre daralmış durumda. Zaten cari işlemler dengesine uzun vadeli olarak baktığımızda net olarak gördüğümüz şey, Türkiye’nin ekonomik büyüme dönemlerinde kronik bir cari açıkla karşı karşıya olduğu, cari açığın ancak ekonomi yavaşladığında yahut daraldığında kapanmaya başladığıdır. 

Fakat daha çarpıcı bir meseleyle de karşı karşıyayız. Cari açığın 5,27 milyar dolara gerilediği bu dönemde Türkiye’ye toplam dış sermaye girişi 51,82 milyar dolar düzeyine ulaşmış. Dış sermaye girişlerinin 28,02 milyar doları portföy girişi, 16,13 milyar doları ise dış borç olarak gerçekleşmiş.  Şimşek ve ekibinin uyguladığı yüksek faiz politikası ve yabancı yatırımcılara kur konusunda verilen taahhütler neticesinde çoğu kısa vadeli olmak üzere önemli bir miktarda döviz girişi sağlandı ve cari açıktaki daralmanın da buna eşlik etmesiyle döviz piyasaları sakinleşti. Gidişatın böyle devam etmesi ve TL’nin reel olarak değer kazanmayı sürdürmesi ile enflasyonda kur kaynaklı yukarı yönlü baskıların da yavaş yavaş azalması beklentisi, Şimşek politikalarının dezenflasyon bağlamında ana eksenini oluşturuyor

Yani, toplam dış sermaye girişleri, cari açığın kat kat üzerinde gerçekleşmiş. Bu durumda beklenecek olan şey, döviz rezervlerinde ciddi bir artış olmasıdır. Ancak ödemeler dengesindeki rezerv hareketlerine baktığımız zaman böyle bir artış olmadığını görüyoruz. 

Peki o zaman 2024’ün ilk 9 ayında dış yatırımcıların ülkeye getirdikleri toplam 51,82 milyar dolarlık döviz nerede?

  • 2024’ün ilk 9 ayında yurtiçinde yerleşikler mevduat, portföy yatırımı ve doğrudan yatırım kanallarından 29,85 milyar dolar yurtdışına çıkarmışlar. Yani Şimşek’in yüksek faizler ve çeşitli taahhütlerle ülkeye çektiği dövizin yarısından fazlası Türkiye’den sermaye çıkışını finanse etmiş. 
  • Burada dikkat çekici bir nokta, yerleşiklerin yurtdışına doğrudan yatırım kalemi altında aktardıkları 4,64 milyar doların 1,53 milyar dolarının gayrimenkul alımına gitmiş olması. 
  • Net hata noksan kalemi altında yer alan kaynağı belirsiz döviz hareketlerinde 20,72 milyar dolarlık bir çıkış görülüyor. Bu çıkış, adı üzerinde kaynağı belirsiz bir hareket. Bir hata olması ve ileride düzeltilmesi mümkün. Ancak ülke içerisinde sistem dışına çıkarılan döviz ile kayıt dışı bir biçimde ülke dışına çıkarılan dövizin de bu kalemde yer aldığı notunu düşelim. 
  • Bu dönemde dış sermayeye faiz ve kâr payı gibi ödemelerle 21.45 milyar dolar aktarılmış. Yurtiçinde yerleşiklerin yurtdışında yaptıkları yatırımlardan elde ettikleri ve ülkeye getirdikleri kârlar düşüldüğünde bir bütün olarak dışarıya net 11,52 milyar dolar faiz ve kâr payı aktarılmış. Bu miktar da cari denge içerisinde hesaba katılıyor ve ilk 9 ayda cari açığın iki katından fazla bir miktara ulaşarak ve mal ve hizmet dengesi artıya geçtiği halde cari hesabın açık vermesine sebep olmuş. 
(Milyar ABD doları)2023 Ocak-Eylül2024 Ocak-Eylül
Cari açık36.125.27
Mal dengesi-72.33-41.47
Mal ve hizmet dengesi-27.776.25
Dış sermayeye yapılan ödemeler16.8421.45
Net yatırım giderleri8.8311.52
Dış sermaye girişleri44.3351.83
Doğrudan yatırım7.137.68
Portföy3.728.02
Diğer33.516.13
Yerleşiklerin çıkışı10.6829.85
Doğrudan yatırım4.354.23
Portföy yatırımı 1.9612.45
Diğer4.3713.17
Net hata noksan-8.31-20.72
Rezerv hareketleri-10.96-4.14

Kaynak: TCMB Ödemeler Dengesi İstatistikleri Eylül 2024 (https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Odemeler+Dengesi+ve+Ilgili+Istatistikler) Erişim 2 Aralık 2024

Kısacası, ödemeler dengesine bir bütün olarak baktığımızda yerleşiklerin Türkiye’den sermaye çıkarmaya devam ettiklerini görüyoruz. Bu sermaye kaçışı için gerekli olan döviz ise yüksek getiri karşılığı ülkeye çekilen yatırımlardan sağlanıyor. Yani Türkiye ekonomisi yurtdışından döviz borçlanıyor ve bu dövizin önemli bir kısmı ya yurtiçindeki sermaye sahiplerinin paralarını yurtdışına çıkarması için ya da dış sermayeye yapılan faiz ve kâr ödemeleri için kullanılıyor.  

Bu yeni bir şey değil. “Türkiye ekonomisinin havuz problemi” yazısında gösterdiğim gibi yüksek faizlerle ülkeye çekilen dövizin önemli bir kısmı, sermayenin yurtdışına kaynak aktarmasını finanse ediyor. Hatırlatmak gerekirse, 2002-2023 döneminde ülkeye giren dövizin yüzde 30’undan fazlası dış sermayeye yapılan faiz ve kâr ödemelerine gitmişti ki bu toplamda 300 milyar doları aşıyor. Ülkeye giren dövizin yaklaşık yüzde 20’si de yurtiçindeki sermaye sahiplerinin yurtdışına sermaye çıkarmaları için kullanılmışı. (Bkz. “Türkiye ekonomisinin havuz problemi”)

Türkiye ekonomisinin kronik cari açığı da, bu cari açığı finanse eden dış sermaye girişlerine ödenen faiz ve kâr payı ödemeleri de, süregiden sermaye çıkışı da nihayetinde ülke ekonomisinden dışarıya kaynak aktarılması anlamına geliyor. 

Ne iktidar ve onun dönem dönem değişen ekonomi ekipleri ne de bu konularda kalem oynatan ekonomistlerin büyük çoğunluğu bu yapıyı sorguluyor, dert ediniyor. Yurtdışına bunca kaynak çıkarılırken dert edilip sorgulanan tek şey asgari ücretin açlık sınırının ne kadar altında tutulabileceği oluyor. 

Önceki yazılar

“Enflasyon meselesi üzerine birkaç not -2” (30 Ekim 2024)

“Enflasyon meselesi üzerine birkaç not -1” (22 Ekim 2024)

“Türkiye ekonomisinin havuz problemi” (23 Mayıs 2024)

“Kamuda tasarruf”un arkasında yatan gerçek (15 Mayıs 2024) 

184 milyar dolar nerede? (6 Mayıs 2024)

Sermayenin saldırısı altında emek (28 Nisan 2024)

Şimşek “program”nın aritmetiği (16 Nisan 2024)

Şimşek “programı”- 2 (28 Mart 2024)

Şimşek “programı” – 1 (19 Mart 2024)

Sermayenin iki programı  (12 Mart 2024)